bu yasadiginiz biraz normal aslinda. kediler tipki insanlar gibi bir surec geciriyor ve bir donem gecmesi gerekiyor hem eve alismalari icin, hem de sizin yasaminiza alismasi icin.
onu boş bir tahta olarak görün. şimdi üzerine notlar almaya başlıyor. işi kolay değil. size en büyük tavsiyem, şiddetle kızmak veya hafif bile olsa şiddet uygulamak gibi şeylere yönelmeyin. her şeyi mahvedersiniz ve düzeltmek çok zorlaşır. sizden korkmasın. sadece anlaması gerekiyor.
yapmasını istemediğiniz bir şeyi yaptığında "şşşş" sesi çıkarın. bu ses onun dur sesi olsun. miyavlarken bu sesle susturun. her miyavlamayı tekrar deneyişinde devam edin. sonunda ayak uydurduğunu göreceksiniz. ödüllendirmeyi unutmayın. severek de olur. "aferin" kelimesini de öğrensin hem. benim kedim temel fiilleri ve kelimeleri biliyor sayılır. "hayır" dediğim anda üzgün ses çıkarıp "uslu ol" pozisyonuna geçer mesela, kıyamam kalkıp hemen oynarım onunla. çok zekiler ve hemen her şeyi anlamaya başlayacaklar kısa süre sonra. o yüzden hafife almayın.
bir süre sonra göreceksiniz ki sizinle aynı anda yatıp kalkmasa bile sizin uyku saatinize saygı gösteriyor. benim kedim sabahları 10'dan önce miyavlamaz bile. kendi başına takılır. saat 11 olduğu anda, eğer uyuyorsam, vakit geldi der kısık kısık miyavlar. genelde kalkıp oynar, ilgilenirim hatta teşekkr ederim geç saate bırakmadığı için beni. ancak bazen uyuma ihtiyacım oluyor. o zaman da "şşşş" yapıyorum. "aaww....." yapıp gidiyor. bunu şiddet vs zerre uygulamadan başardım çünkü zeki hayvanlar, anlıyorlar. bazı insanlar orasına burasına vurun diyorlar. sakın yapmayın. bunu tolere edemeyeceklerinden demiyorum, dengelerini bozarsınız.
bir de daha kısa vadeli ve gerçekçi bir tavsiye vereyim. öğlen çok uyutmayın. yani ara ara uyandırıp oynatabilirseniz bunu yapın. biraz mamasını eksik verin. yani son mama saati siz uyumadan 30 dk öncesine gelsin. en azından birkaç günlüğüne denemek için. geceyi bir kapanış olarak sunun ona. geceye çok enerjisi kalmasın. kesinlikle gün içinde oynatın. o da bir canlı. bizim gibi durduğu yerde bile düşünerek vakit geçirebilen yaratıklar değil onlar. biraz daha fiiliyata bağlı yaşıyorlar.
gece enerjisi kalmayınca, üstüne bir de siz rahatsızlığınızı "şşş" sesiyle belli edince, bir süre sonra o saatte miyavlamaması gerektiğini de, siz yataktayken genelde şş sesini duyduğundan siz yatağa girdiğinde susması gerektiğini de öğreniyor. hatta şöyle diyeyim. kedime "olmaz.. olmaz.." yapınca, "şş" yapınca, saat gece 00:00 civarıysa kendisi yatağına gidiyor. bu onun "denedim ama şımarmama müsaade edilmedi, rutine döneyim" yaklaşımı mesela. sizinle beraber yatmayı delice ister bu arada. çünkü hem sizi koruma içgüdüsü var, hem de kendi korunmak istiyor. aynı davranışı tuvalet sırasında da yapar. siz tuvaletteyken yanınıza gelmek ister, aynı şekilde kendi tuvalet kabına giderken miyavlayarak çağrı yapabilir.
yukarıdakileri okumasanız bile çözülebilen problemler olduğunu bilin ve çözmenin yollarını bulun. biraz düşünmek ve biraz denemek, 1-2 hafta da sabretmek kafi. gece sizle uyusa bile 3-4 gibi tekrar uyanır, birkaç saat sessizce kendi başına oyalanır. eğer çim alabilirseniz (tohumuyla toprağıyla 50 lira gibi bir şeye 2-3 ay yetecek çim alabilirsiniz, trendyol'da falan da var) kendisi gidip arada onu çiğner, sakinleşir, sindirimine iyi gelir. birkaç oyuncağı olursa kendi başına gider oynar. gürültüden rahatsız olduğunuzu ona öğretin yukarıda anlattım şekilde. sonra bir yerlere vurmak dahil hiçbir şeyi yapmamaya başlayacak. yapsa bile (bazen kızılsa bile bilerek yaptıkları oluyor) siz sakince uyarıp peşini bırakmadığınızda 30 saniye içinde çözülür iş.
biraz karışık oldu ama tecrübelerimi aktarmaya çalıştım.
kısırlaştırılmış olmasına rağmen böyle olmasını alışma süreci olarak görüyorum hem size hem de eve.
0